ÇANKIRI ŞİİRLERİ,NİNNİLERİ,MANİLERİ,AĞITLARI
Ağıtlar
Ağıtların kaynağı şamanizme kadar dayanır. Orhun kitabeleri ve Divan-ı Lügat-it Türk’tede bahsolunur. Genellikle ihtiyar kadınların, ninelerin söylediği ağıtlar ölüm üzerinedir. Ölü toplum üzerinde etkisi olan kişiler, felaket, kayıplar, ayrılık, gelin giden kız, genç yaşta hastalık, cinayet ve kaza nedeniyle ağıtlar yakılır ve söylenir.
Ayrılıkla İlgili Bir Ağıt
Bir yanım ah çeker, bir yanım ağlar
Yine dumanlandı dağların başı
Akıtalım gözlerden kan ile yaşı
Yandım gine dağlar oy oy
Ölümle İlgili bir Ağıt
Düşmanların hali yerde buldular
Öldürelim diye kavil kurdular
Abidin’i ta ciğerinden vurdular
Beni bu halimde gören ağlasın
Alnı top kaküllü yarim ağlasın
Ninniler
Çocukları uyutmak için söylenen basit monoton ezgilerdir. Dörtlüklerden meydana gelir. Her mısranın sonunda ninni sözünün her dörtlüğün sonunda hu veya ee ee denilesi adettir.
Bülbülü var kafeste,
Altını vardır feste,
Uyusun oğlum büyüsün,
Çengi kızım sen sus da.
Dağa vardım dağ yanar,
Dağda tavşanlar uyur.
Eve geldim yavrum büyür,
Uyusun yavrum ninni.
* * *
Öte geçenin bulutu,
Beri geçeye yürüdü.
Uyku benim yavrumun.
Gözlerini bürüdü.
* * *
Karga karga gak dedi,
Çık şu dala bak.
Karga seni tutarım.
Yavruma çorba yaparım.
Kuyumcular işliyor,
Hançeri gümüşlüyor.
Benim bir tek yavrumu,
Hak bana bağışlıyor.
* * *
Nenni, nenni neneşir,
Mahalleyi dolaşır.
Mahallenin kızları,
Yavrum ile oynaşır.
Ön devesi kahve yüklü,
Art devesi çadır yüklü.
Saltanatlı samur kürklü,
Uyusun yavrum nenni.
Maniler
Çankırı yöresine özgü manilerde göze çarpan en önemli özellik, manilerde yerel ağzın çok belirgin olmasıdır. Ağırlıklı olarak aşk, sevda ve doğa temalarının işlendiği manilerde hasret, vuslat, ölüm vb. konular da işlenir.
Çankırı'ya özgü manilerden birkaç örnek aşağıya alınmıştır.
Ata binen ağadır
Atın yönü dağadır
Ela gözlü sevgilim
Bu maniler sanadır
Al eline kalemi
Yaz başına geleni
Seni sevdim seveli
Oldum gönül veremi
Bahçelerde kereviz
Biz kereviz yemeyiz
Bize Çankırılı derler
Biz güzeli severiz
Bir dalda iki ceviz
Aramız derya deniz
Sen orada ben burada
Ecelsiz öleceğiz
Bugün ayın onudur
Has buğdayın unudur
Evliye gönül verme
Eve giden unutur
Bu dünya arsızındır
Kara gün yarsızındır
Nerde bir dilber varsa
O da uğursuzundur
Bir değirmeni şal aldım
Dağlar başında kaldım
Beklemeye can dayanmaz
Seni Allah'a saldım
İndim çeşme başına
Sabun koydum taşına
Sevda nedir bilmezdim
O da geldi başıma
Güvercinin alacası
Güzelin karacası
Bir kız bir yiğit vurmuş
Gidiyor selacısı
Geminin başındayım
On iki yaşındayım
Eller ne derse desin
Ben yarin peşindeyim
Ak gülüm pembe gülüm
Söylesene bülbülüm
Ne dedim de darıldım
Çürüsün benim dilim
Al yastığı yüzledim
Yere koydum düzledim
Eller benim kahyam mı
Çıktım çıktım gözledim
Akşamlar oldu gene
Badeler doldu gene
Baş bozuk hotuz eğri
Yavruma ne oldu gene
Alaca karga olayım
Çatınıza konayım
Yoldan geçen yolcudan
Ben yarimi sorayım
Ak kağıt san kağıt
Ağlarım saat saat
Sen orada ben burda
Olur mu hiç can rahat
Ak inciydim ezildim
Ak gerdana dizildim
İster al ister alma
Ben alnına yazıldım
Armudun irisine
Ben yandım dirisine
Bunda darılmak olmaz
Sen de yan birisine
Asmada üzüme bak
Netime benzime tak
Be kadar dargın olsan
Gülerek yüzüme bak
Ayna düştü elimden
Karıştı gazellere
Gözüm çapkın alışmış
Bakıyor güzellere
Ayva yaprağı sararmış
Yarim beni ararmış
Kara gözlü sevgilim
Gece gündüz yanarmış
Şiirler
ILGAZ
Yıldızlar çamlara değer de geçer
Gün buradan başını eğerde geçer
Sular dizlerini döğerde geçer
Bir Ilgaz, Er Ilgaz, Ilgaz, Yar Ilgaz
Dalı var, göklere yeşil direktir.
Gülü var, dağlara düşmüş yürektir
Yolu var, içinde gitsek gerektir.
Başında bir tavus tuğ gibi çamlar
Karşıdan bir zümrüt çığ gibi çamlar
Bir Ilgaz, Er Ilgaz, Ilgaz, Yar Ilgaz
Zeki Ömer DEFNE
MERSİYE
Sen uçtun ey baba cennete, bizi
Babasız, kimsesiz, yetim bıraktın.
Gözlerimiz döker yaş dizi dizi
İçimize sönmez ateş bıraktın.
Der idin:”Okusun evlatlarımız”
Bu muydu Allah’tan muratlarımız?
Kırıldı kolumuz, kanatlarımız
Bizleri emanet kimlere bıraktın
Bayramda öpelim kimin elini?
Felek cümlemizin büktü belini.
Kırdı kalbimizin ince telini
Bizleri kederli, dertli bıraktın.
Ahmet Talat ONAY