BAYBURT GELENEK VE GÖRENEKLERİ,BAYBURT ADETLERİ,TÖRELERİ

BAYBURT GELENEK VE GÖRENEKLERİ 

 

BAYBURT GELENEKLERİ

 

 

Evlenme çağına gelen oğullarını evlendirmeye karar veren ailede , oğlanın annesi akrabalarından birkaç kişiyi de yanına alarak evlenme çağında kızı olan evlere veya tavsiye edilen kız evlerine giderek kızlarına bakarlar . Baktıkları kızlarda güzellik , güzel ahlak , el becerisi ve benzeri meziyetler ararlar . Özellikle kız bakmaya sabah erken gidilir , kızın tertip , düzenine ve çalışkanlığına bakılır . Kız beğenilirse ayrıca yakınlarıyla birkaç defa gidip baktıktan sonra istemeye gidilir . Oğlanın annesi ve yakınları kızı annesi ve yakınlarından isterler . Eğer kızın ailesi verme taraftarı değilse , kızımız küçük diyerek işi geçiştirirler . Kızı verme taraftarı iseler kızın annesi birkaç gün müsaade isteyerek babasına ve büyüklerine soracağını bildirir . Oğlan tarafı birkaç gün sonra tekrar giderek kızı ailesinden bir kez daha isterler . Kızın annesi “Allah yazmışsa ne diyelim” diyerek işi erkeklere bırakır . Bu durum kızın verildiğine işarettir . Oğlan tarafından bir gurup erkek kızın babasını ziyarete giderek bir de kızı babasından ister . Babası da kız verecekse “Allah yazmışsa ne diyelim , her iki taraf içinde hayırlı uğurlu olsun” der . Bunun üzere kız istemeye giden erkekler kızın babasından pusula ( kız için oğlan tarafından isteklerini belirten liste ) isteyerek , kızın babasının yanından ayrılırlar . ( Bu pusulaya aynı zamanda kesirde denir ) Kız tarafı altın , mobilya ,en (elbiselik kumaş) ve varsa diğer isteklerde bulunur . Oğlan tarafı pusulayı fazla bulursa , istekler üzerinde anlaşmaya çalışır , anlaşamazlarsa bu iş biter . Anlaşılır veya direk kabul edilirse , kahve içme günü tespit edilir . Kahve günü sabahı oğlan tarafı şeker , kolonya , lokum , sigara ve kahve gönderir . Kız tarafının tespit ettiği mahalle odasında kahve içmek için erkekler toplanır . (Buna aynı zamanda tatlı kahve denir) Burada oğlan tarafı yaşlı temsilcileri kızı tekrar isterler , kız tarafı da verdiklerini belirttikten sonra kahve içilir . Şeker , lokum ikram edilir . Sonra bir tepsinin içerisinde oğlanın babasına veya ailenin büyüğüne bir kahve daha gelir . Oğlanın babası veya ailenin büyüğü kahveyi içtikten sonra ikram yapan gençlere verilmek üzere tepsiye bahşiş bırakır . Dua edilir ve topluluk dağılır .


NİŞAN


Nişan günü tespit edildikten sonra oğlan tarafından birkaç kişi kızı ve yanına bir yakınını da alarak çarşıya çıkarlar . Nişan için gerekli olan malzemeler , nişan ve nikah kıyafetleri , hamam takımı , ayakkabı , çanta , terlik , kızın yakınlarına hediye vs alınır . Alınan bu eşyalara nişan selesi denir . Bu nişan selesi oğlan evinde serilir komşu ve yakınlarına gösterildikten sonra kız evine gönderilir . Gelen sele kız evinde tekrar serilerek komşulara ve yakınlara gösterilir . Nişan günü oğlan tarafı kız tarafına gider önce yemek yenir , sonra kızın yüzüğü ve takıları takılır eğlenilir ve topluluk dağılır . Kız tarafı oğlanın yakınlarına tatlılık olsun diye nişana gelenlerle bir tepsi baklava gönderirler . Nişandan sonra kız tarafı gelen nişan selesinin karşılığı olarak damat ve yakınlarına hediye gönderirler . Buna , nişan selesinin geri dönmesi denir . Bir müddet sonra oğlan tarafı peştimbal hamamı yapar . Hamama gelen davetlilere kız tarafından çörek , oğlan tarafından meyve dağıtılır , eğlenilir ve oynanılır .

Nişanlık süresi içinde tespit edilen bir gün , kız evine nikah memuru götürülerek kız , oğlan ve her ikisinin şahitleri huzurunda sade bir törenle resmi nikah yapılır . Tatlı kahve ile düğün arasına ramazan rast gelirse ramazanın on beşinci gecesi oğlan tarafından bir grup , kız tarafına gider altın ve hediyeler götürür , eğlenilir ve sahur yemeği yenilerek geri dönülür . Buna on beşi denilir . Ramazan bayramında altın , hediye vs gönderilir . Kurban bayramında ise koç süslenir , koçun boynuna lira , bilezik veya beşlik takılır ,diğer hediyelerle birlikte kız tarafına gönderilir .



DÜĞÜN


Düğün günü kararlaştırıldıktan sonara , kız ve bir yakını alınarak çarşıya çıkılır . Gelinlik , çeşitli kıyafetler , ayakkabı , terlik kızın annesine “süt hakkı” adı altında bir hediye ve ayrıca yakınlarına da değişik hediyeler alınır . Alınan bu eşyalara ayrıca çeşitli enler (elbiselik kumaş) , çerez , kına ve pusuladaki altınlar önce oğlan tarafında gösterilir , sonra sandığa konularak kız tarafına gönderilir . Kıza giden çerez küçük paketler halinde hazırlanarak kız evi etrafından sandığa bakmaya gelenlere verilir . Düğünden 15 gün öncesinden başlayarak kız , yakınları tarafından yemeğe alınır ve bu yemeklerde çeşitli eğlenceler yapılır , buna “kınaya çıkma” denir . Düğünden birkaç gün önce kızın çeyizleri arkadaşları ve yakınları tarafından yıkanır , ütülenir ve serilir . Sonra çeyiz yakınlara ve komşulara gösterilir , toplamada önce oğlan tarafının büyükleri , mahallenin muhtarı , hocası kız evine giderek bütün eşyaların fiyatlarını tespit ederek bir liste çıkarırlar , buna çeyiz yazma denir . Giden guruba şerbet ikram edilir . Yazılan çeyiz toplanır , sandığa yerleştirilir ve eşyalarla birlikte sandıkta olan eve götürülür . (Sandık evden çıkarılmadan kız tarafında bir çocuk sandığın üzerine oturarak bahşiş alır ) Gelen çeyiz kız tarafından gelen hanımlarca kızın geleceği eve serilir , yerleştirilir.



Düğünden iki gün önce gelin hamamı yapılır . Hamamdan sonra gelin kız sağdıcının evine gider o gece sağdıcın evinde yatar , eğlenir oyunlar oynanır . Ertesi gün kızın evine gidilir ve o gece kızın evinde baş örme (kına gecesi) yapılır . Yemekler yenir , oyunlar oynanır , eğlenilir.



Bu arada gelin içeriye girer yengelerden biri gelinin ayağına ayak eni serer , gelin ve sağdıçlar ellerinde mumlar , büyüklerle ve oğlan evinden gelenlerle görüşür ve kenara çıkar . Ayak eni toplanır baş sağdıca sağdıç eni asılır . Kaynana ve oğlan evinden birkaç kişi geline para ve pul serperler , takılar takılır . Bitince takan kişi arkaya geçerek gelinin başını tutar ve kaynana baş parası verir . Oğlan tarafından gelenlerden , baş sağdıca el parası toplanır , oyunlar onanır eğlenilir . Oğlan evi izin ister gider . Oğlan evinin genç kızlarından birkaç tanesi kalır . Eğlenceye başlanır . Geç saatte gelin kızın eline , sağdıcı tarafından kına yakılır , kına yakımı sırasında gelinin ağlaması gelenektir . Türküler söylenerek özellikle gelin ağlatılır . Kına gecesi türkülerinden örnekler :



Atladım, atladım çıktım eşiği

Kırılsın , kırılsın kızlar beşiği

Kaldırın sofradan kızın kaşığı

Sen anam , sen babam , kınam kutlu olsun

Hem orda , hem burada , dilim tatlı olsun

Yeşil kınam bakır tasta yoğrulsun



Benim elim ak mendile sarılsın

Güleç yüzüm , tatlı dilim sorulsun

Sen anam , sen babam , kınam kutlu olsun

Hem orda , hem burda , dilim tatlı olsun



Gelin arkadaşlar kınam ezilsin

Anam bacım baş ucuma dizilsin

İlk ayrılık gözümden yaşlar süzülsün

Sen anam , sen babam , kınam kutlu olsun

Hem orda , hem burda , dilim tatlı olsun

Diye devam eden türküler söylenir , oyunlar oynanır .Kız evinde kına gecesi olurken , oğlanın baş sağdıcının evinde de sağdıç gecesi yapılır . Sağdıç yemeği yenir , oyunlar oynanır , eğlenilir . Sabah namazından sonra hamama gidilir , hamam çıkışı yan sağdıcın evinde kahvaltı yapılır ve eve gelen berber , damadı ve sağdıçları tıraş eder . Tıraştan sonra kız tarafından gelen bohçadaki kıyafetler giyilir , düğün için hazırlanan yere sağdıçlar tarafından damat götürülür , düğün yemeği yenir , barlar oynanır ve eğlenilir.

Mahallenin ileri gelenleri , tanıdıklar ve akrabalar , gelini almak için arabalara dünürcü giderler . Giden dünürcülere kız tarafında şerbet ikram edilir . Dünürcülerden gençlere şerbet parası toplanır . Kızı evinden çıkarırken kardeşi kapıyı tutar ve ona kapı parası verilir . Topluca Allahaısmarladık denir ve gelin arabaya bindirilir . Gelin eve girerken ayağının altına bardak konularak kırdırılır , yüzüne ayna tutulur , kolunun altına kurân verilir , başına damat tarafından para ve çerez serpilir.

Gelin içeri alındıktan sonra damat arkadaşları ve sağdıçlar tarafından davul zurna eşliğinde getirilir . Kapının önünde bir süre oynandıktan sonra damat içeri atılır, dışarıda kalan arkadaşlarına kız tarafından gelen kurabiyeler dağıtılır , daha sonra topluluk dağılır .

EL SANATLARI

 

 

Bayburt’ta bu gün devam edilen en önemli el sanatları kilim , seccade , ihram taş ve bakır işçiliğidir . Özellikle kilim , seccade ve ihramın Bayburt’ta ayrı bir önemi vardır . Orta Asya dan Anadolu’ya dalga, dalga gelen Türk boyları Asya’dan getirdikleri geleneksel dokuma sanatını aynen burada sürdürmüşler , yöreden elde edilen yünleri kendi yöntemleri ile boyamışlar ve bir renk cümbüşü , bir ahenk içerisinde dokuyup hizmete sunmuşlardır.

Evliya Çelebi’ nin 17. yy. başlarında ki ziyaretinde Bayburt’tan bahsederken şehirdeki boya hanelerde boyanan yünlerden kilim ve seccadelerin Avrupa’ya kadar gönderildiğinden bahsetmektedir . Yine Bayburtlu kadınların örtünmek amacıyla yünden çeşitli renk ve motifte , ihram diye tabir edilen bir el sanatından bahsetmek gerekecektir.

İHRAM (Ehram)

Bayburt el sanatlarında ihram önemli bir yer tutar. Yörede ihram veya ehram olarak tabir edilen , tamamen yünden ihram tezgahında dokunmak suretiyle hazırlanan ve Bayburt’ta bayanların örtünmek amacıyla kullandığı yerel giysidir . Eski bir Türk geleneği olan ihram dokuma sanatının tarihi Bayburt’ta eskilere dayanır . Ham maddesi koyun yünü olan ihram genç kızların ve kadınların maharetli ellerinde bir sanat eseri olur ve şekil bulur ve dokunur . İhramda renk çok önemlidir . Genelde beyaz genç kızların , mor , boz orta yaştaki kadınların , mor – siyah ihram ise yaşlı kadınların tercih ettiği ihramlardır . 1,5 x 2 metre ebadında yapılan ihram için temizlenmiş yaklaşık 2,5 kg. koyun yünü gereklidir . Günümüzde ihram olayı eskisi kadar fazla kullanılmadığı için asıl görevi olan örtünme yanında yatak örtüsü , modern ize edilmiş kadın giysileri (yelek , heybe , şal , fular vs. ) kravat gibi gayelerle de kullanılmaktadır . İhram renkleri yanında üzerinde bulunan desenlerle adlandırılır . Bunlar ; arı dala ters kondu , pirinç deni , elma şeleği , kar tanesi , çark yıldızı , uçan kuşlar , gordo , mercimekler ve elifler vb. gibi .

BAYBURT TAŞI

İlimizin doğal kaynaklarından birisi olan Bayburt taşı yüksek kalite ve geniş rezervlerine rağmen yeterince değerlendirilememiş durumdadır. Halihazırda ilkel yöntemlerle ve % 85 gibi yüksek fireyle çıkartılan bu taş, modern teknoloji kullanıldığı takdirde takriben birim işletme başına 10 kat fazla üretim ve 5 kat daha fazla istihdam sağlayabilecektir. Bir Pazar sorunu bulunmayan bu taşımızın üretim kapasitesinin artırılması Valiliğimizin hedefleri arasındadır. Bu alandaki temel handikabın mevcut ve atölyelerin şirketleşmemesi ve konuyla ilgili yatırımcılara tanıtılmaması olduğundan bunun aşılması halinde ciddi ve kârlı bir yatırım alanı olarak değerlendirilecektir.
MTA Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan Türkiye Mermer ve Doğal Taş Potansiyel Alanlarının belirlenmesi Projesi kapsamında Bayburt İlinin 2006 yılında araştırılacağı bilgisini edinmiş bulunuyoruz. Gelişmemiz için temel faktörlerden birisi olan Bayburt doğal taşları konusunda MTA’nın bu yıl çalışma yapması zorunluluk arz etmektedir.



Bayburt Taşı Hakkında daha fazla bilgi için

Baymertaş San. Tic. Ltd. Şti

(458) 211 29 15
BAYBURT HAKKINDA HERŞEY

 

gururum5.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol