YERLEŞME ALANINI SINIRLANDIRAN FAKTÖRLER
YERLEŞME ALANINI SINIRLANDIRAN FAKTÖRLER
Yeryüzünün tamamı yerleşmeye uygun değildir. Doğal ve ekonomik kökenli bazı etmenler yerleşmeleri sınırlamaktadır. Dünyada yerleşmeye uygun alanlara Ökümen alan denir.
Dünya da nüfusun dağılışı gibi yerleşmelerin dağılışı da düzensizdir. Bazı yerlerde yerleşmeler sık bazı yerlerde seyrektir. Yeryüzünün bazı yerleri tamamen boştur. Yapılan araştırmalara göre yeryüzünün %17 sini çöller,%12sini dağlar,% 29'unu buzullar, daimi karlar ve tundralar oluşturur.
Karaların yaklaşık %25 i yerleşmeye elverişlidir.
a)Denizler: Yerleşmeleri sınırlandıran faktörlerin başında gelir. Okyanuslar, denizler ve göllerin toplam alanı 361 milyon km² olup bu yeryüzünün yaklaşık %71ine tekabül etmektedir.
Bütün teknik imkânlara rağmen yerleşme alanları deniz kıyılarında son bulur. Yeryüzünün2/3 denizlerle kaplı olduğundan yerleşmeler ancak geri kalan 1/3lik kara alanlarında toplanmıştır. Bu yönüyle K.Y.K daha şanslıdır. Karaların çoğunun K.Y.K' de olması nedeniyle yerleşmelerin çoğu da buradadır.
Denizler
b)Kutup Bölgeleri ( Buzullar):Her iki yarımküredeki kutup noktaları çevresindeki çok geniş alanlar buzullarla kaplıdır. Kutup daireleri çevreleri ise yerleşmeye uygun olmayan iklim, kısa ve soğuk geçen yazları, elverişsiz donmuş toprak yapısıyla yerleşmelerin çok az olduğu ya da hiç olmadığı yerlerdir. Buralarda yer alan Gröndland, Alaska, Kanada, İskandinavya ve Sibirya'nın kuzey kesimleri böyle tenha yerlerdir. Güney Kutbundaki 14 milyon km² lik Antarktika kıtası bazı meteorolojik ve askeri amaçlı üsler hariç tamamen boştur.
c)Yükselti: Yüksek ve dağlık alanlar sıcaklığın düşük olması ve tarıma elverişli alanların azlığı, ulaşım zorlukları gibi nedenlerle yerleşmeye elverişsizdir. Yükseldikçe sıcaklık azalır ve bir noktadan sonra sıcaklık bitki hayatına müsaade etmez.
Tarımın yükselti sınırı denilen bu yükseltiden sonra yerleşmeler oldukça seyrekleşir ve daha yükseklerde tamamen sona erer. Yerleşmelerin sona erdiği sınıra da yerleşmenin yükselti sınır denir. Yerleşmenin yükselti sınırı kutup bölgelerinde deniz seviyesinden başlar, ekvatora gidildikçe artar. Sıcak kuşakta yerleşmenin üst sınırı 3000 m, ılıman kuşakta 2000 m, soğuk kuşakta 0 m. Dir. Örneğin Türkiye'de 2000 m. üstündeki yerleşmeler oldukça azdır. Dönenceler çevresindeki sıcak ve kurak alanda yükselti sınırı en üst seviyeye çıkar. Örneğin Türkiye'de 2000 m.nin üstündeki yerleşmeler oldukça azdır.
Dağ Resmi
d)Kuraklık Çöller): Sıcak ve kurak alanlar, yüksek sıcaklık, verimsiz topraklar ve su kaynaklarının yetersizliği gibi nedenlere yerleşmeye uygun değildir. Tamamen doğal şartlara bağlı olunduğunda yağışın 350mm'nin altına indiği yerlerde tarla tarımı; 100mm'nin altına indiği yerlerde otlakların varlığı sona erer. Böyle yağış özelliklerine sahip alanlar yerleşmeye uygun değildir ve buraları insanların yerleşme alanlarının dışında kalır.
Dönenceler çevresindeki Büyük Sahra, Kalahari, Meksika, Avustralya, Hindistan çölleri, İç Asya'daki Kızıl kum, Kara kum, Taklamakan, Gobi çölleri gibi çöller insanların yerleşmesine hiç uygun değildir. Buralarda yerleşmeler ancak VAHA denilen yeraltı suyunun yüzeye yakın olduğu alanlarda seyrek halde bulunur.
orlinal boyutu 800x600 |
Çöl Resimleri
e-) Bitki Örtüsü: ( Balta girmemiş ormanlar) : Amazon ve Kongo havzasında olduğu gibi sık ve gür orman alanları yerleşmenin sınırlandığı alanlardır. Özellikle Ekvatoral bölgedeki sık ve gür ormanlarda yüksek sıcaklık ve nemden dolayı yerleşmeler çok seyrek olanlar da son derece ilkeldir.
Sık Orman Resimleri
f-) Bataklıklar ve Verimsiz araziler: Bataklık, tuzlu toprak, eğimli yamaç araziler yerleşmenin sınırlandığı diğer alanlardır.
Bataklık Resimleri
Not: Kutup bölgeleri ve denizler yerleşmelerin dış sınırını çizer, yükselti ve kuraklık ise yerleşmelerin iç sınırını çizer.