BAYBURT CAMİ VE MESCİTLERİ,BAYBURTUN CAMİSİ,ÜNLÜ MESCİDİ
BAYBURT CAMİ VE MESCİTLERİUlu Cami (Merkez)
BAYBURT CAMİ VE MESCİTLERİ
Bayburt Ulu Camisi’nin, Anadolu Selçuklu Sultanı II.Gıyaseddin Mesut zamanında (1282-1298) yaptırıldığı sanılmaktadır. Ancak değişik tarihlerde gördüğü onarımlar nedeni ile orijinalliğinden büyük ölçüde uzaklaşmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü 1967 yılında yapının tümünü onarmıştır. Bu onarımda caminin minaresi, mihrap önü kubbesine geçişi sağlayan mukarnaslı tromplardan bazıları ve ibadet mekanına açılan iki kapısı dışında yapının tamamı yenilenmiştir.
Dikdörtgen planlı bir yapı olup, mihrap yönüne dikey, sekiz kalın paye ve bunları birbirine bağlayan geniş kemerlerle ibadet mekanı üç sahna ayrılmıştır. Orta nef kubbeli ve kare bir mekandır. Bunun dışındaki bölümler tonoz örtülüdür.
Ulu Caminin çeşitli yerlerinde kitabe ve ferman metinleri bulunmaktadır. Ancak bunlar caminin yapımı ile ilgili belgeler değildir. Örneğin son cemaat yerinde beş kitabe vardır. Bunların yanında Osmanlıca ferman metinleri bulunmakta olup, bu metinler kadınların çalışma düzeni ile ilgilidir. Mihrabın üzerindeki Arapça kitabe ise 1222 tarihli olup, bir kümbetten alınmıştır. Caminin dış duvarındaki kitabe ise 1820 tarihli bir medrese kitabesidir. Son cemaat yerinin batı duvarının üzerindeki kitabe ise bozulmuş olduğundan okunamamıştır.
Osmanlı Ulu cami plan tüplerinden bir örnek olan yapı dikdörtgen planlı olup, üzeri dıştan toprak damlıdır. Caminin önünde sonradan yapılmış bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Buradaki yuvarlak kemerli bir kapıdan ibadet mekanına girilmektedir. Mihrap dikdörtgen bordürle çevrilmiş sivri kemerlidir. Büyük ölçüde özelliğini yitirmiştir.
Caminin orijinal minaresi kare kaide üzerine silindirik gövdeli olarak yükselmektedir. Petek kısmı da oldukça kısadır. Minarenin sekiz cepheli pabuçluğu ve yuvarlak gövdesinde geometrik ve bitkisel motifli çiniler bulunmaktadır. Bu şekildeki minareler Anadolu Selçuklu geleneğinin bir devamıdır.
Ferahşat Bey Cami (Demirözü)
Bayburt Demirözü İlçesinin Pulur (Gökçedere) bucağında bulunan Ferahşat Bey Camisini Akkoyunlu Korkmaz Bey’in oğlu Ferahşat Bey 1517 yılında yaptırmıştır. Ferahşat Bey bu caminin yanı sıra medrese, han, hamam, imaret ve konukevi de yaptırmıştır. Ancak bunlardan han, imaret ve konukevinden hiçbir iz günümüze gelememiş, hamam ise harap bir durumdadır. Yapı topluluğunun kuzeydoğu köşesinde XVI.yüzyılın başında yapıldığı sanılan L biçimli beş bölümlü bir medrese yer almaktadır. Bu medresenin avluya açılan kapıları ve pencerelerinin kemerleri üzerine Farsça yazılı kitabeler bulunmaktadır. Yapı topluluğunun üzeri düz toprak damla örtülüdür.
Osmanlı mimarisinin tek kubbeli cami tiplerinden olan bu yapı iki renkli kesme taştan yapılmıştır. Yalnızca kare kaide üzerinde yükselen minaresi tuğladandır. Caminin önünde üç sütunun taşıdığı ve ibadet mekanının uzantısı olan duvarlarla desteklenen kubbeli, üç bölümlü son cemaat yeri bulunmaktadır. Yuvarlak kemerli kapısından kare planlı caminin içerisine girilmektedir.
Kutlu Bey Cami (Sünür-Çayıryolu)
Kutlu Bey Camisinin ne zaman yapıldığı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu konuda bir kitabesi de günümüze gelememiştir. Bazı kaynaklarda XIV.yüzyılın ikinci yarısında Fahrettin Kutlu bey tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Ancak cami üzerindeki bir kitabeden camiyi Akkoyunlu Devletinin kurucularından Turali Bey’in oğlu Fahrettin Kutlubey 1550 yılında onardığı öğrenilmiştir.
Caminin minaresi üzerindeki kitabede 1676 tarihi bulunmaktadır. Osmanlı-İran savaşları sırasında İran Şahı Tahmasp bu bölgeye hücum ederek çevreyi yağmalamış, cami ve medreseleri de yıktırmıştır. Kutlu Bey Camisi de bu arada tahrip edilmiştir. Bundan sonra Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1550 yılında onarılmıştır.
Cami, açık bir avlunun sonunda bulunmaktadır. Son cemaat yeri ve ibadet mekanı dört kalın ağaç direkle mihrap yönüne dikey üç sahna bölünmüş ve üzeri de toprak damla örtülmüştür. Caminin 30 m. doğusunda XIV.yüzyıl sonlarında yapıldığı sanılan sekizgen planlı türbe yer almaktadır. Günümüzde mimari ve sanat tarihi yönünden herhangi bir özelliği kalmamıştır.
Yukarı Hınzeverek (Çatalçeşme) Cami (Demirözü)
Demirözü ilçesi Çatalçeşme Köyü’nde bulunan Yukarı Hınzeverek Camisinin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. Ancak Pulur ve Sünür’e yakın olmasından ve oradaki camilerle benzerlik göstermesinden bu yapının bir Akkoyunlu eseri olduğu sanılmaktadır. Değişik zamanlarda onarım gördüğünden özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir.
Kare planlı ibadet mekanının üzeri tromplar yardımı ile duvarlara dayanan merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Sonraki yıllarda bu kubbe yıkılmış ve caminin üzeri dört ahşap ayağın taşıdığı bir örtü ile kapatılmıştır.
Caminin önünde dikdörtgen planlı dışa açık bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Mihrabı dışa taşkın olmayan yarım yuvarlak şekilde olup, sanat tarihi yönünden bir özellik taşımamaktadır. Kesme taş kaide üzerindeki minaresi tuğladan, silindirik gövdelidir.
Yakutiye (Yeni) Cami (Merkez)
Bayburt Cumhuriyet Caddesi üzerinde, Eski Yakutiye Medresesinin bulunduğu alanda yer alan Yakutiye Camisi Evkaf Nezareti’nin (bugünkü Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün) ve Bayburt halkının yardımlaşması ile 1913 - 1915 yılları arasında yapılmıştır .
Cami ve minaresi tamamen kesme taştan olup , işçiliği taş işleme sanatının güzel örneklerindendir .
Zahit Efendi Camisi (Merkez)
Merkez Zahit Mahallesi’nde bulunan cami 1514-1515 tarihleri arasında bugün aynı mahalleye ismi verilen Zahit Efendi tarafından yaptırılmıştır . Birkaç kez onarım gören cami ve minaresi orijinal yapısını muhafaza etmektedir . Evliya Çelebi Bayburt’u ziyaretinde bu camiden bahsetmiştir